İçindekiler
- 1 Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besinler Tüketin
- 2 Bitki Çayları ile Vücudu Destekleyin
- 3 Yeterli ve Kaliteli Uyku Alın
- 4 Bol Su İçin ve Vücudu Nemli Tutun
- 5 Düzenli Egzersiz Yaparak Vücut Direncini Artırın
- 6 Soğuktan Korunmak İçin Doğru Kıyafetleri Seçin
- 7 Stresi Yöneterek Bağışıklığınızı Koruyun
- 7.1 Stresin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
- 7.2 Stres Yönetimi Teknikleri
- 7.3 Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- 7.3.1 Kış hastalıkları nelerdir?
- 7.3.2 Bağışıklık sistemi nedir?
- 7.3.3 Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ne yapmalıyız?
- 7.3.4 Hangi besinler bağışıklık sistemini güçlendirir?
- 7.3.5 Hangi bitki çayları kış hastalıklarına iyi gelir?
- 7.3.6 Kışın neden daha çok hastalanırız?
- 7.3.7 Günde kaç saat uyumalıyız?
- 7.3.8 Stres bağışıklık sistemini nasıl etkiler?
- 7.3.9 Kışın nasıl giyinmeliyiz?
- 7.3.10 Kışın egzersiz yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
- 7.3.11 Kışın cildimizi nasıl nemli tutabiliriz?
- 7.3.12 Kışın solunum yollarımızı nasıl nemli tutabiliriz?
- 7.3.13 Kışın D vitamini ihtiyacımızı nasıl karşılarız?
- 7.3.14 Kışın probiyotik kullanmak faydalı mı?
- 7.3.15 Hangi durumlarda doktora başvurmalıyız?
- 7.3.16 Kışın evde nasıl egzersiz yapabiliriz?
- 7.3.17 Kışın hangi meyveleri yemeliyiz?
- 7.3.18 Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?
- 7.3.19 Kışın hangi vitaminleri almalıyız?
- 7.3.20 Çocukları kış hastalıklarından nasıl koruyabiliriz?
- 8 Bağışıklığınızı Güçlendirin: Kışa Hazır Olun, Dr. Şen Ürünleriyle Sağlıklı Kalın!
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besinler Tüketin
Bağışıklık sistemi, vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan karmaşık bir savunma mekanizmasıdır. Kış aylarında, soğuk algınlığı, grip ve diğer enfeksiyonlara yakalanma riskimiz artar. Bu nedenle, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, sağlıklı ve zinde kalmak için çok önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en doğal ve etkili yollarından biri de doğru beslenmedir. Bu bölümde, bağışıklık sistemini güçlendiren besinleri ve kış aylarında sağlıklı beslenme önerilerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besin Öğeleri
Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için çeşitli vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve diğer besin öğelerine ihtiyaç vardır. Bu besin öğeleri, bağışıklık hücrelerinin üretimini ve aktivitesini artırarak, vücudu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirir.
C Vitamini
C vitamini, bağışıklık sistemi için en önemli vitaminlerden biridir. Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur ve bağışıklık hücrelerinin (özellikle beyaz kan hücrelerinin) fonksiyonlarını destekler. C vitamini, vücut tarafından üretilemez ve besinler yoluyla alınması gerekir.
C Vitamini Kaynakları:
- Turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon)
- Kivi
- Çilek
- Yaban mersini
- Kuşburnu
- Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, brokoli, maydanoz)
- Biber (özellikle kırmızı biber)
- Domates
D Vitamini
D vitamini, bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasına neden olabilir. Kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığımız için D vitamini seviyelerimiz düşebilir. Bu nedenle, D vitamini içeren besinleri tüketmek veya takviye almak önemlidir.
D Vitamini Kaynakları:
- Yağlı balıklar (somon, uskumru, ton balığı, sardalya)
- Yumurta sarısı
- Karaciğer
- Mantar (güneşte kurutulmuş)
- D vitamini ile zenginleştirilmiş süt, yoğurt ve kahvaltılık gevrekler
Çinko
Çinko, bağışıklık hücrelerinin gelişimi ve fonksiyonları için gerekli olan bir mineraldir. Çinko eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasına neden olabilir.
Çinko Kaynakları:
- Kırmızı et
- Kümes hayvanları (hindi, tavuk)
- Deniz ürünleri (istiridye, yengeç, karides)
- Kuruyemişler (ceviz, badem, kaju, kabak çekirdeği)
- Tohumlar (susam, ay çekirdeği)
- Baklagiller (mercimek, nohut, fasulye)
- Tam tahıllar
Probiyotikler
Probiyotikler, bağırsaklarda yaşayan ve sağlık için faydalı olan canlı mikroorganizmalardır (genellikle bakteri). Bağırsak florasının dengesini koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirirler. Probiyotikler, bağırsaklardaki zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini artırır ve bağırsak bariyerini güçlendirir.
Probiyotik Kaynakları:
- Yoğurt (probiyotik içeren)
- Kefir
- Ayran
- Turşu (özellikle lahana turşusu)
- Boza
- Kombucha
Antioksidanlar
Antioksidanlar, hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyan bileşiklerdir. Serbest radikaller, vücutta doğal olarak oluşan veya çevresel faktörlere (hava kirliliği, sigara dumanı, radyasyon) maruz kalma sonucu ortaya çıkan kararsız moleküllerdir. Antioksidanlar, serbest radikalleri nötralize ederek hücre hasarını önler ve bağışıklık sistemini destekler.
Antioksidan Kaynakları:
- Meyveler (yaban mersini, böğürtlen, ahududu, çilek, nar)
- Sebzeler (brokoli, ıspanak, lahana, havuç, domates)
- Yeşil çay
- Zerdeçal
- Zencefil
- Sarımsak
- Soğan
- Kuruyemişler
- Tohumlar
Kış Aylarında Sağlıklı Beslenme Önerileri
- Mevsiminde Sebze ve Meyve Tüketin: Kış aylarında, C vitamini açısından zengin turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon), nar, kivi gibi meyveleri ve brokoli, ıspanak, lahana, karnabahar, pırasa, kereviz gibi sebzeleri bolca tüketin.
- Bağışıklık Güçlendirici Çorbalar İçin: Tavuk suyu çorbası, mercimek çorbası, tarhana çorbası gibi besleyici ve bağışıklık sistemini destekleyen çorbaları sofranızdan eksik etmeyin.
- Baharatları Kullanın: Zencefil, zerdeçal, karabiber, pul biber, kimyon gibi baharatlar, hem yemeklerinize lezzet katar hem de antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
- Balık Tüketimini Artırın: Haftada 2-3 kez balık tüketmeye özen gösterin. Özellikle omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan somon, uskumru, hamsi, palamut gibi balıkları tercih edin.
- Kuruyemiş ve Tohumları Atıştırın: Ceviz, badem, fındık, kabak çekirdeği, ay çekirdeği gibi kuruyemiş ve tohumlar, çinko, selenyum ve E vitamini gibi bağışıklık sistemini destekleyen besin öğeleri içerir.
- Şeker ve İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun: Şeker ve işlenmiş gıdalar, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu tür gıdalar yerine, doğal ve tam besinleri tercih edin.
- Bol Sıvı Tüketin: Günde en az 8-10 bardak su içmeye özen gösterin. Su, vücudun toksinlerden arınmasına ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Bitki çayları (ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, zencefil, limon) da sıvı alımına katkıda bulunur ve bağışıklık sistemini destekler.
Tablo 6: Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besinler ve İçerdikleri Önemli Besin Öğeleri
Besin Grubu | Örnekler | İçerdiği Önemli Besin Öğeleri |
---|---|---|
Meyveler | Portakal, mandalina, greyfurt, limon, kivi, çilek, yaban mersini, nar | C vitamini, antioksidanlar |
Sebzeler | Brokoli, ıspanak, lahana, karnabahar, pırasa, kereviz, havuç, domates | C vitamini, A vitamini, antioksidanlar, lif |
Yağlı Balıklar | Somon, uskumru, hamsi, palamut, sardalya | Omega-3 yağ asitleri (EPA ve DHA), D vitamini, protein |
Kuruyemişler | Ceviz, badem, fındık, kaju | Çinko, selenyum, E vitamini, protein, sağlıklı yağlar |
Tohumlar | Kabak çekirdeği, ay çekirdeği, susam | Çinko, selenyum, E vitamini, protein, sağlıklı yağlar |
Baklagiller | Mercimek, nohut, fasulye | Çinko, protein, lif |
Probiyotik Gıdalar | Yoğurt, kefir, ayran, turşu | Probiyotikler (faydalı bakteriler) |
Baharatlar | Zencefil, zerdeçal, karabiber, pul biber, kimyon | Antioksidanlar, anti-inflamatuar bileşikler |
Diğer | Yumurta, tavuk suyu çorbası, kırmızı et | D vitamini, B12 vitamini, protein, çinko, demir |
(Kaynak: Çeşitli beslenme kılavuzları ve bilimsel çalışmalar)
İstatistik: Araştırmalar, yeterli C vitamini alan kişilerin soğuk algınlığına yakalanma riskinin %50’ye kadar azaldığını göstermektedir.
Bitki Çayları ile Vücudu Destekleyin
Kış aylarında soğuk algınlığı, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonları sıkça görülür. Bu hastalıklardan korunmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için bitki çayları, doğal ve etkili bir yöntemdir. Bitki çayları, yüzyıllardır çeşitli kültürlerde şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Bu bölümde, kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendiren, soğuk algınlığı ve grip belirtilerini hafifleten ve vücudu destekleyen bitki çaylarını ve faydalarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Kış Aylarında Neden Bitki Çayı Tüketmeliyiz?
Bitki çayları, kış aylarında sağlığımızı korumak ve desteklemek için birçok fayda sağlar:
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Birçok bitki çayı, antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Bu besin öğeleri, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirir.
- Soğuk Algınlığı ve Grip Belirtilerini Hafifletir: Bazı bitki çayları, boğaz ağrısını yatıştırır, öksürüğü azaltır, burun tıkanıklığını giderir ve ateşi düşürmeye yardımcı olur.
- Vücudu Isıtır: Kış aylarında sıcak bir bitki çayı içmek, vücut ısısını artırarak üşümeyi engeller ve rahatlama sağlar.
- Sindirimi Kolaylaştırır: Bazı bitki çayları, sindirim sistemini rahatlatır, gaz ve şişkinliği azaltır ve hazımsızlığa iyi gelir.
- Stresi Azaltır: Bazı bitki çayları, sakinleştirici ve rahatlatıcı etkilere sahiptir. Bu sayede stresi azaltır, uyku kalitesini artırır ve genel ruh halini iyileştirir.
- Sıvı Alımını Artırır: Kışın soğuktan dolayı, su içme isteği azalır, bitki çayları, su içme isteğini artırarak, vücudun susuz kalmasını engeller.
Kış Aylarında Tüketilebilecek Bitki Çayları ve Faydaları
Zencefil Çayı
Zencefil, güçlü anti-inflamatuar (iltihap önleyici) ve antioksidan özelliklere sahip bir bitkidir. Zencefil çayı:
- Boğaz ağrısını ve öksürüğü hafifletir.
- Mide bulantısını ve kusmayı azaltır.
- Sindirim sistemini rahatlatır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Vücut ısısını artırır.
Hazırlanışı: Taze zencefil dilimlerini veya zencefil tozunu sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz. Limon ve bal ekleyerek lezzetini artırabilirsiniz.
Limonlu Çay
Limon, C vitamini açısından zengin bir meyvedir. Limonlu çay:
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Vücudu toksinlerden arındırır.
- Sindirim sistemini destekler.
- Boğaz ağrısını hafifletir.
Hazırlanışı: Bir bardak sıcak suya yarım limonun suyunu sıkıp, bal ekleyerek hazırlayabilirsiniz.
Ihlamur Çayı
Ihlamur, geleneksel olarak soğuk algınlığı ve grip tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Ihlamur çayı:
- Sakinleştirici ve rahatlatıcı etkilere sahiptir.
- Öksürüğü hafifletir.
- Boğaz ağrısını yatıştırır.
- Ateşi düşürmeye yardımcı olur.
- Uyku kalitesini artırır.
Hazırlanışı: Kurutulmuş ıhlamur çiçeklerini sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz. Bal ile tatlandırabilirsiniz.
Adaçayı
Adaçayı, antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahip bir bitkidir. Adaçayı:
- Boğaz ağrısı ve bademcik iltihabına iyi gelir.
- Öksürüğü hafifletir.
- Ağız ve diş sağlığını korur.
- Sindirim sistemini rahatlatır.
- Hafızayı güçlendirir.
Hazırlanışı: Kurutulmuş adaçayı yapraklarını sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz.
Uyarı: Adaçayı, hamileler ve emziren anneler tarafından dikkatli kullanılmalıdır.
Yeşil Çay
Yeşil çay, güçlü antioksidanlar (kateşinler) içeren bir çay türüdür. Yeşil çay:
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Vücudu toksinlerden arındırır.
- Metabolizmayı hızlandırır.
- Kalp sağlığını korur.
- Kanser riskini azaltabilir.
Hazırlanışı: Yeşil çay yapraklarını sıcak suda (kaynar olmamalı) demleyerek hazırlayabilirsiniz.
Ekinezya Çayı
Ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen bir bitkidir. Ekinezya çayı:
- Soğuk algınlığı ve grip belirtilerini hafifletir.
- Vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur.
- Bağışıklık hücrelerinin aktivitesini artırır.
Hazırlanışı: Kurutulmuş ekinezya kökü veya yapraklarını sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz.
Uyarı: Ekinezya, otoimmün hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar tarafından dikkatli kullanılmalıdır.
Kuşburnu Çayı
Kuşburnu, C vitamini açısından oldukça zengin bir meyvedir. Kuşburnu çayı:
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Vücuda enerji verir.
- Soğuk algınlığı ve grip belirtilerini hafifletir.
- Cilt sağlığını destekler.
Hazırlanışı: Kurutulmuş kuşburnu meyvelerini sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz.
Nane Çayı
Nane, ferahlatıcı ve rahatlatıcı bir bitkidir. Nane çayı:
- Mide bulantısını ve hazımsızlığı giderir.
- Baş ağrısını hafifletir.
- Sinüsleri açar.
- Stresi azaltır.
Hazırlanışı: Taze veya kurutulmuş nane yapraklarını sıcak suda demleyerek hazırlayabilirsiniz.
Tablo 7: Kış Aylarında Tüketilebilecek Bitki Çayları ve Faydaları
Bitki Çayı | Faydaları |
---|---|
Zencefil Çayı | Boğaz ağrısı, öksürük, mide bulantısı, sindirim sorunlarına iyi gelir, bağışıklığı güçlendirir, vücut ısısını artırır. |
Limonlu Çay | Bağışıklığı güçlendirir, toksinlerden arındırır, sindirimi destekler, boğaz ağrısını hafifletir. |
Ihlamur Çayı | Sakinleştirici, öksürük kesici, boğaz ağrısını yatıştırıcı, ateş düşürücü, uyku kalitesini artırıcı. |
Adaçayı | Boğaz ağrısı, bademcik iltihabı, öksürük, ağız ve diş sağlığı, sindirim sorunlarına iyi gelir, hafızayı güçlendirir. |
Yeşil Çay | Bağışıklığı güçlendirir, toksinlerden arındırır, metabolizmayı hızlandırır, kalp sağlığını korur, kanser riskini azaltabilir. |
Ekinezya Çayı | Soğuk algınlığı ve grip belirtilerini hafifletir, enfeksiyonlarla savaşır, bağışıklık hücrelerini aktive eder. |
Kuşburnu Çayı | Bağışıklığı güçlendirir, enerji verir, soğuk algınlığı ve grip belirtilerini hafifletir, cilt sağlığını destekler. |
Nane Çayı | Mide bulantısı, hazımsızlık, baş ağrısı, sinüs tıkanıklığına iyi gelir, stresi azaltır. |
İstatistik: Yapılan bir araştırmaya göre, düzenli olarak bitki çayı tüketen kişilerin, tüketmeyenlere göre soğuk algınlığına yakalanma riskinin %30 daha düşük olduğu bulunmuştur.
Bitki Çayı Tüketirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Bitki çaylarını taze demlenmiş olarak tüketin.
- Şeker veya yapay tatlandırıcılar yerine bal kullanmayı tercih edin.
- Hamileyseniz, emziriyorsanız veya kronik bir hastalığınız varsa, bitki çayı tüketmeden önce doktorunuza danışın.
- Bazı bitki çayları, ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle, düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız, bitki çayı tüketmeden önce doktorunuza danışın.
- Bitki çaylarını aşırı tüketmekten kaçının. Günde 2-3 fincandan fazla bitki çayı tüketmek, bazı yan etkilere neden olabilir.
Yeterli ve Kaliteli Uyku Alın
Uyku, vücudumuzun dinlenmesi, yenilenmesi ve enerji toplaması için hayati öneme sahip bir süreçtir. Yeterli ve kaliteli uyku, sadece fiziksel sağlığımız için değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığımız için de kaçınılmazdır. Kış aylarında, bağışıklık sisteminin güçlü olması ve hastalıklara karşı direncin artması için uyku düzenine dikkat etmek daha da önem kazanır. Bu bölümde, uykunun bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini, uyku kalitesini artırmanın yollarını ve kış aylarında sağlıklı uyku alışkanlıkları edinmenin önemini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Uykunun Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Uyku ve bağışıklık sistemi arasında karmaşık ve çift yönlü bir ilişki vardır. Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için gereklidir. Uyku sırasında vücut, bağışıklık hücrelerinin üretimini ve aktivitesini artırır, enfeksiyonlarla savaşan antikorların salgılanmasını sağlar ve iltihaplanmayı azaltır.
Uyku Eksikliğinin Bağışıklık Sistemine Zararları
Uyku eksikliği veya kalitesiz uyku, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler:
- Bağışıklık Hücrelerinin Sayısı ve Aktivitesi Azalır: Uyku eksikliği, enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık hücrelerinin (T hücreleri, doğal öldürücü hücreler) sayısını ve aktivitesini azaltır. Bu durum, vücudun enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur.
- İltihaplanma Artar: Uyku eksikliği, vücutta iltihaplanmayı artıran sitokin adı verilen proteinlerin salgılanmasına neden olur. Kronik iltihaplanma, bağışıklık sistemini zayıflatır ve çeşitli hastalıklara (kalp hastalığı, diyabet, kanser) yakalanma riskini artırır.
- Antikor Üretimi Azalır: Uyku eksikliği, vücudun enfeksiyonlara karşı ürettiği antikorların miktarını azaltır. Bu durum, aşıların etkinliğini de azaltabilir.
- Stres Hormonları Artar: Uyku eksikliği, stres hormonu olan kortizol seviyelerini artırır. Kortizol, bağışıklık sistemini baskılayarak hastalıklara yakalanma riskini artırır.
Uyku ve Bağışıklık Arasındaki İlişkiyi Gösteren Bilimsel Çalışmalar:
- Yapılan bir çalışmada, günde 7 saatten az uyuyan kişilerin, 8 saat veya daha fazla uyuyan kişilere göre soğuk algınlığına yakalanma riskinin প্রায় 3 kat daha fazla olduğu bulunmuştur.
- Başka bir çalışmada, uyku eksikliğinin grip aşısının etkinliğini azalttığı gösterilmiştir. Uyku eksikliği olan kişilerde, aşıya karşı antikor yanıtı daha düşük olmuştur.
Uyku Kalitesini Artırmanın Yolları
Yeterli uyku süresi kadar, uyku kalitesi de önemlidir. Kaliteli bir uyku, vücudun dinlenmesini ve yenilenmesini sağlar. Uyku kalitesini artırmak için aşağıdaki önerilere dikkat edebilirsiniz:
- Düzenli Bir Uyku Programı Oluşturun: Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya çalışın. Bu, vücudunuzun doğal uyku-uyanıklık döngüsünü (sirkadiyen ritim) düzenlemeye yardımcı olur. Hafta sonları da dahil olmak üzere bu düzeni korumaya özen gösterin.
- Yatmadan Önce Rahatlatıcı Aktiviteler Yapın: Yatmadan önce kitap okumak, ılık bir duş almak, meditasyon yapmak veya hafif esneme hareketleri yapmak, vücudunuzu ve zihninizi rahatlatarak uykuya geçişi kolaylaştırır.
- Uygun Bir Uyku Ortamı Yaratın: Yatak odanızın karanlık, sessiz ve serin (yaklaşık 18-20°C) olmasını sağlayın. Rahat bir yatak, yastık ve yorgan kullanın.
- Elektronik Cihazlardan Uzak Durun: Yatmadan en az 1 saat önce cep telefonu, tablet, bilgisayar ve televizyon gibi elektronik cihazların kullanımını bırakın. Bu cihazlardan yayılan mavi ışık, uyku hormonu olan melatonin salgılanmasını baskılayarak uykuya dalmayı zorlaştırır.
- Kafein ve Alkol Tüketimini Sınırlayın: Kafein (kahve, çay, enerji içecekleri) ve alkol, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Özellikle yatmadan önce bu içeceklerden kaçının.
- Gündüz Uykusundan Kaçının (veya Sınırlayın): Gündüz uzun süreli uyumak, gece uykusunu olumsuz etkileyebilir. Eğer gündüz uyumak zorunda kalırsanız, 30 dakikayı geçmemeye özen gösterin.
- Akşam Yemeğini Hafif Tutun: Akşam yemeğinde, ağır ve yağlı yiyecekler yerine hafif ve sindirimi kolay besinler tercih edin. Yatmadan hemen önce yemek yemekten kaçının.
- Düzenli Egzersiz Yapın: Düzenli egzersiz, uyku kalitesini artırır. Ancak, yatmadan hemen önce yoğun egzersiz yapmaktan kaçının.
- Stresi Yönetin: Stres, uyku sorunlarının en önemli nedenlerinden biridir. Stresi yönetmek için yoga, meditasyon, nefes egzersizleri veya hobilerinize zaman ayırmak gibi yöntemler deneyebilirsiniz.
Kış Aylarında Sağlıklı Uyku Alışkanlıkları
Kış aylarında, günler kısaldığı ve hava soğuk olduğu için uyku düzenimiz bozulabilir. Kış aylarında sağlıklı uyku alışkanlıkları edinmek için aşağıdaki önerilere dikkat edebilirsiniz:
- Güneş Işığından Faydalanın: Gün içinde mümkün olduğunca güneş ışığı almaya çalışın. Güneş ışığı, vücudun doğal uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur ve D vitamini sentezini sağlar.
- Odanızı Havalandırın: Yatak odanızı düzenli olarak havalandırarak temiz hava almasını sağlayın.
- Doğru Yorganı Seçin: Yatak odanızın sıcaklığına göre uygun kalınlıkta bir yorgan seçin.
- Sıcak Bir İçecek İçin: Yatmadan önce ılık bir bitki çayı (papatya, melisa, ıhlamur) veya süt içmek, rahatlamanıza ve uykuya dalmanıza yardımcı olabilir.
Tablo 8: Uyku Kalitesini Artıran ve Azaltan Faktörler
Uyku Kalitesini Artıran Faktörler | Uyku Kalitesini Azaltan Faktörler |
---|---|
Düzenli uyku programı | Düzensiz uyku saatleri |
Rahatlatıcı yatma öncesi rutinleri (kitap okumak, ılık duş almak vb.) | Yatmadan önce elektronik cihaz kullanmak |
Karanlık, sessiz ve serin bir uyku ortamı | Gürültülü, aydınlık veya çok sıcak/soğuk bir uyku ortamı |
Rahat bir yatak, yastık ve yorgan | Rahatsız bir yatak, yastık veya yorgan |
Düzenli egzersiz (yatmadan hemen önce olmamak kaydıyla) | Yatmadan önce yoğun egzersiz yapmak |
Stresi yönetmek | Stresli olmak |
Kafein ve alkol tüketimini sınırlamak (özellikle yatmadan önce) | Yatmadan önce kafein veya alkol almak |
Gündüz uykusundan kaçınmak veya 30 dakikayla sınırlamak | Gündüz uzun süreli uyumak |
Hafif akşam yemeği yemek | Ağır ve yağlı yiyecekler yemek (yatmadan hemen önce) |
İstatistik: Araştırmalar, düzenli ve yeterli uyku alan kişilerin, bağışıklık sistemi hücrelerinin daha aktif olduğunu ve enfeksiyonlara karşı daha dirençli olduğunu göstermektedir.
Bol Su İçin ve Vücudu Nemli Tutun
Kış aylarında, soğuk hava ve ısınma sistemlerinin etkisiyle vücudumuz daha fazla su kaybeder. Bu durum, sadece cilt kuruluğuna değil, aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara yakalanma riskinin artmasına da neden olabilir. Bu nedenle, kış aylarında yeterli miktarda su içmek ve vücudu nemli tutmak, sağlıklı kalmak için çok önemlidir. Bu bölümde, suyun vücut ve bağışıklık sistemi için önemini, kış aylarında su tüketimini artırmanın yollarını ve vücudu nemli tutmanın diğer yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Suyun Vücut ve Bağışıklık Sistemi İçin Önemi
Su, yaşamın temel kaynağıdır ve vücudumuzun প্রায় %60-70’ini oluşturur. Suyun vücuttaki başlıca görevleri şunlardır:
- Besinlerin ve Oksijenin Taşınması: Su, kanın temel bileşenidir ve besinlerin, oksijenin ve hormonların hücrelere taşınmasını sağlar.
- Atık Maddelerin Uzaklaştırılması: Su, böbrekler aracılığıyla atık maddelerin (toksinler, metabolik atıklar) vücuttan atılmasına yardımcı olur.
- Vücut Isısının Düzenlenmesi: Su, terleme yoluyla vücut ısısının düzenlenmesinde önemli bir rol oynar.
- Eklem Sağlığının Korunması: Su, eklemleri kayganlaştırarak hareket kolaylığı sağlar ve eklem ağrılarını azaltır.
- Sindirim Sisteminin Düzenlenmesi: Su, sindirim sisteminin düzgün çalışması için gereklidir. Kabızlığı önler ve besinlerin emilimini kolaylaştırır.
- Cilt Sağlığının Korunması: Su, cildin nemli ve elastik kalmasını sağlar. Cilt kuruluğunu önler ve cilt sağlığını korur.
- Bilişsel Fonksiyon: Yeterli su alımı, konsantrasyon, hafıza ve genel bilişsel fonksiyonların korunmasına yardımcıdır.
Bağışıklık Sistemi Açısından Suyun Önemi:
- Mukus Üretimi: Su, burun, boğaz ve akciğerlerdeki mukus zarlarının nemli kalmasını sağlar. Mukus, solunum yollarına giren virüs ve bakterileri yakalayarak vücuttan atılmasına yardımcı olur.
- Lenf Sistemi: Su, bağışıklık hücrelerini taşıyan lenf sıvısının dolaşımını kolaylaştırır.
- Toksinlerin Atılması: Su, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olarak bağışıklık sisteminin yükünü azaltır.
- Hücre Fonksiyonları: Su, bağışıklık hücreleri de dahil olmak üzere tüm hücrelerin düzgün çalışması için gereklidir.
Kış Aylarında Su Tüketimini Artırmanın Yolları
Kış aylarında, soğuk hava ve susuzluk hissinin azalması nedeniyle su tüketimi genellikle azalır. Ancak, vücudun suya olan ihtiyacı değişmez. Kış aylarında su tüketimini artırmak için aşağıdaki önerilere dikkat edebilirsiniz:
- Her Zaman Yanınızda Su Bulundurun: Su şişesi, matara veya termos kullanarak suyunuzu her zaman yanınızda taşıyın. Bu, su içmeyi hatırlamanıza ve daha sık su içmenize yardımcı olacaktır.
- Su İçmeyi Alışkanlık Haline Getirin: Belirli aralıklarla (örneğin, her saat başı) su içmeyi alışkanlık haline getirin. Telefonunuza hatırlatıcılar kurabilir veya su içme uygulamaları kullanabilirsiniz.
- Suyunuza Lezzet Katın: Sade su içmekte zorlanıyorsanız, suyunuza limon, nane, salatalık, zencefil veya meyve dilimleri ekleyerek lezzetlendirebilirsiniz.
- Bitki Çayları Tüketin: Bitki çayları (ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, zencefil, limon), hem sıvı alımına katkıda bulunur hem de bağışıklık sistemini destekler. Ancak, bitki çaylarının da aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir.
- Sulu Meyve ve Sebzeler Tüketin: Karpuz, kavun, salatalık, portakal, mandalina gibi sulu meyve ve sebzeler, vücudun su ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.
- Çorba Tüketin: Kış aylarında sıcak çorbalar, hem içinizi ısıtır hem de sıvı alımına katkıda bulunur.
- Alkol ve Kafein Tüketimini Sınırlayın: Alkol ve kafein, vücuttan su atılımını artırarak dehidrasyona (susuzluğa) neden olabilir.
- Egzersiz Sonrası Su İçmeyi Unutmayın: Egzersiz sırasında terleme yoluyla su kaybedersiniz. Egzersiz sonrası kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymak için bol su için.
- Hava Nemlendirici Kullanın: Kışın evlerdeki hava genellikle kurudur. Hava nemlendirici kullanmak, solunum yollarının nemli kalmasına ve cilt kuruluğunun önlenmesine yardımcı olur.
Vücudu Nemli Tutmanın Diğer Yöntemleri
Vücudu nemli tutmak, sadece yeterli miktarda su içmekle sınırlı değildir. Cildin ve solunum yollarının nemli kalması da önemlidir.
Cilt Nemlendirmesi
- Nemlendirici Kullanın: Kış aylarında, cilt daha hızlı kurur. Cildinizi nemli tutmak için düzenli olarak nemlendirici kullanın. Özellikle duştan sonra, cilt hala nemliyken nemlendirici uygulamak, nemin cilde hapsedilmesine yardımcı olur.
- Doğal Yağlar Kullanın: Zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, badem yağı gibi doğal yağlar, cildi nemlendirmek ve beslemek için kullanılabilir.
- Kısa ve Ilık Duş Alın: Uzun ve sıcak duşlar, cildin doğal yağlarını yok ederek kurumasına neden olabilir. Kısa ve ılık duşlar almaya özen gösterin.
- Sabun Seçimine Dikkat Edin: Cilt tipinize uygun, nemlendirici özellikli sabunlar kullanın.
- Peeling Yapın: Haftada 1-2 kez cildinize peeling yaparak ölü hücrelerden arındırın ve nemlendiricinin daha iyi emilmesini sağlayın.
Solunum Yollarının Nemlendirilmesi
- Hava Nemlendirici Kullanın: Evde hava nemlendirici kullanmak, solunum yollarının nemli kalmasına ve burun tıkanıklığı, boğaz kuruluğu gibi sorunların önlenmesine yardımcı olur.
- Buhar Banyosu Yapın: Sıcak su dolu bir kaba birkaç damla okaliptüs yağı veya nane yağı ekleyerek buhar banyosu yapabilirsiniz. Bu, solunum yollarını açar ve rahatlama sağlar.
- Tuzlu Su ile Gargara Yapın: Tuzlu su ile gargara yapmak, boğaz ağrısını hafifletir ve boğazdaki mukusun temizlenmesine yardımcı olur.
- Bol Sıvı Tüketin: Bol sıvı tüketmek, solunum yollarındaki mukusun incelmesine ve daha kolay atılmasına yardımcı olur.
Tablo 9: Kış Aylarında Vücudu Nemli Tutmanın Yolları
Alan | Yöntemler |
---|---|
Sıvı Alımı | Günde en az 2 litre su içmek, bitki çayları tüketmek, sulu meyve ve sebzeler yemek, çorba içmek |
Cilt Nemlendirmesi | Nemlendirici kullanmak, doğal yağlar kullanmak, kısa ve ılık duş almak, nemlendirici özellikli sabunlar kullanmak, peeling yapmak |
Solunum Yolları | Hava nemlendirici kullanmak, buhar banyosu yapmak, tuzlu su ile gargara yapmak, bol sıvı tüketmek |
İstatistik: Araştırmalar, yeterli su tüketiminin bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını iyileştirdiğini ve enfeksiyonlara karşı direnci artırdığını göstermektedir.
Düzenli Egzersiz Yaparak Vücut Direncini Artırın
Düzenli egzersiz, sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmaz unsurlarından biridir. Egzersizin faydaları saymakla bitmez: Kalp sağlığını korur, kilo kontrolüne yardımcı olur, stresi azaltır, enerji seviyelerini artırır ve uyku kalitesini iyileştirir. Tüm bu faydalarına ek olarak, düzenli egzersiz, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci artırır. Kış aylarında, soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlara yakalanma riskinin arttığı dönemde, düzenli egzersiz yapmak daha da önem kazanır. Bu bölümde, egzersizin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini, kış aylarında yapılabilecek egzersiz türlerini ve egzersiz yaparken dikkat edilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
Egzersizin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Düzenli ve orta şiddette egzersiz, bağışıklık sistemini çeşitli mekanizmalarla güçlendirir:
- Bağışıklık Hücrelerinin Sayısı ve Aktivitesi Artar: Egzersiz, enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık hücrelerinin (nötrofiller, lenfositler, doğal öldürücü hücreler) sayısını ve aktivitesini artırır. Bu hücreler, vücuda giren virüs, bakteri ve diğer zararlı mikroorganizmaları yok ederek enfeksiyon riskini azaltır.
- İltihaplanma Azalır: Düzenli egzersiz, vücuttaki kronik iltihaplanmayı azaltır. Kronik iltihaplanma, bağışıklık sistemini zayıflatır ve çeşitli hastalıklara (kalp hastalığı, diyabet, kanser) zemin hazırlayabilir.
- Stres Hormonları Azalır: Egzersiz, stres hormonu olan kortizol seviyelerini düşürür. Kortizol, bağışıklık sistemini baskılayarak hastalıklara yakalanma riskini artırır.
- Kan Dolaşımı İyileşir: Egzersiz, kan dolaşımını hızlandırarak bağışıklık hücrelerinin vücudun her yerine daha hızlı ulaşmasını sağlar.
- Vücut Isısı Artar: Egzersiz sırasında vücut ısısı artar. Bu durum, bazı virüs ve bakterilerin çoğalmasını engelleyebilir.
- Uyku Kalitesi İyileşir: Düzenli egzersiz, uyku kalitesini artırır. Kaliteli uyku ise, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için gereklidir.
- Bağırsak Mikrobiyotası Dengelenir: Egzersiz, bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini artırarak, dolaylı yoldan bağışıklık sistemine katkı sağlar.
Egzersiz ve Bağışıklık Arasındaki İlişkiyi Gösteren Bilimsel Çalışmalar:
- Yapılan bir çalışmada, haftada en az 5 gün düzenli egzersiz yapan kişilerin, sedanter (hareketsiz) yaşam tarzına sahip kişilere göre üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskinin %40-50 daha düşük olduğu bulunmuştur.
- Başka bir çalışmada, düzenli egzersizin yaşlı yetişkinlerde bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını iyileştirdiği ve grip aşısına karşı antikor yanıtını artırdığı gösterilmiştir.
Kış Aylarında Yapılabilecek Egzersiz Türleri
Kış aylarında, soğuk hava ve olumsuz hava koşulları nedeniyle açık havada egzersiz yapmak zorlaşabilir. Ancak, kapalı alanlarda da yapabileceğiniz birçok egzersiz türü vardır:
- Evde Egzersiz: Evde herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymadan yapabileceğiniz birçok egzersiz vardır. Şınav, mekik, squat, plank, jumping jack gibi vücut ağırlığı egzersizleri, kardiyo egzersizleri (dans, step aerobik) ve yoga, pilates gibi esneme ve güçlendirme egzersizleri evde rahatlıkla yapılabilir. İnternet üzerinden egzersiz videoları izleyerek veya egzersiz uygulamaları kullanarak farklı egzersiz programları uygulayabilirsiniz.
- Spor Salonunda Egzersiz: Spor salonları, kış aylarında egzersiz yapmak için ideal bir ortam sunar. Koşu bandı, bisiklet, eliptik bisiklet gibi kardiyo aletleri, ağırlık makineleri ve serbest ağırlıklar ile farklı kas gruplarını çalıştırabilirsiniz. Ayrıca, spor salonlarında genellikle grup dersleri (zumba, spinning, pilates, yoga) de bulunur.
- Yüzme: Kapalı havuzlar, kış aylarında yüzme imkanı sunar. Yüzme, tüm vücut kaslarını çalıştıran, eklemlere yük bindirmeyen ve kalp-damar sağlığını destekleyen mükemmel bir egzersizdir.
- Kış Sporları: Kayak, snowboard, buz pateni gibi kış sporları, hem eğlenceli hem de fiziksel olarak zorlayıcı aktivitelerdir. Ancak, bu sporları yaparken güvenlik önlemlerine dikkat etmek ve uygun ekipman kullanmak önemlidir.
- Dans: Dans etmek, hem eğlenceli hem de etkili bir kardiyo egzersizidir. Evde müzik eşliğinde dans edebilir veya dans kurslarına katılabilirsiniz.
- Aktif Kalmaya Çalışın: Gün içinde asansör yerine merdivenleri kullanmak, kısa mesafeleri yürüyerek gitmek, ev işleri yapmak gibi aktiviteler de fiziksel aktivite seviyenizi artırmanıza yardımcı olur.
Egzersiz Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Isınma ve Soğuma: Her egzersiz seansına başlamadan önce 5-10 dakika ısınma hareketleri yapın ve egzersiz bitiminde 5-10 dakika soğuma hareketleri yapın. Bu, kaslarınızı egzersize hazırlar ve sakatlanma riskini azaltır.
- Aşırıya Kaçmayın: Özellikle egzersize yeni başlıyorsanız, yavaş başlayın ve egzersiz süresini ve yoğunluğunu kademeli olarak artırın. Aşırı egzersiz, bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
- Doğru Teknik: Egzersizleri doğru teknikle yapmaya özen gösterin. Yanlış teknik, sakatlanmalara yol açabilir. Gerekirse bir uzmandan (antrenör, fizyoterapist) yardım alın.
- Bol Sıvı Tüketin: Egzersiz sırasında terleme yoluyla su kaybedersiniz. Egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında bol su içerek vücudunuzun susuz kalmasını önleyin.
- Dinlenmeye Önem Verin: Vücudunuzun dinlenmesi ve toparlanması için yeterli zaman ayırın. Aşırı antrenman ve yetersiz dinlenme, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.
- Hasta Olduğunuzda Egzersiz Yapmayın: Soğuk algınlığı, grip veya başka bir enfeksiyonunuz varsa, egzersiz yapmaya ara verin. Hastayken egzersiz yapmak, iyileşme sürecinizi uzatabilir ve durumunuzu kötüleştirebilir.
- Uygun Giyinin: Kışın egzersiz yaparken, terleme ve üşüme arasında dengeyi koruyacak şekilde giyinin. Tercihen katmanlı giyinerek, vücut ısınız yükseldikçe kıyafetlerinizi çıkarıp, soğudukça tekrar giyebilirsiniz.
- Beslenmenize Dikkat Edin: Sağlıklı ve dengeli beslenme, egzersizin faydalarını artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Tablo 10: Kış Aylarında Yapılabilecek Egzersizler ve Faydaları
Egzersiz Türü | Faydaları |
---|---|
Evde Egzersiz | Kardiyo, güç, esneklik, denge gelişimi; stres azaltma; her zaman ve her yerde yapılabilir. |
Spor Salonu Egzersizi | Kardiyo, güç, kas kütlesi artışı; sosyalleşme imkanı; profesyonel destek alma imkanı. |
Yüzme | Tüm vücut kaslarını çalıştırır; eklemlere yük bindirmez; kalp-damar sağlığını destekler; stres azaltır. |
Kış Sporları | Kardiyo, güç, denge gelişimi; eğlenceli; D vitamini alımına katkıda bulunur (açık havada yapıldığında). |
Dans | Kardiyo, esneklik, koordinasyon gelişimi; stres azaltma; eğlenceli. |
Aktif Kalmak | Günlük aktiviteler sırasında hareketli olmak (merdiven çıkmak, yürümek vb.), fiziksel aktivite seviyesini artırır, kalp sağlığını destekler, enerji seviyelerini yükseltir. |
İstatistik: Düzenli egzersiz yapan kişilerin, yapmayanlara göre üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskinin %20-30 daha düşük olduğu tahmin edilmektedir.
Soğuktan Korunmak İçin Doğru Kıyafetleri Seçin
Kış aylarında soğuk hava, vücut ısımızın düşmesine ve hastalıklara karşı direncimizin azalmasına neden olabilir. Soğuktan korunmak, sadece konforlu hissetmek için değil, aynı zamanda sağlığımızı korumak için de önemlidir. Doğru kıyafetleri seçmek, vücut ısımızı korumamıza, soğuk algınlığı, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarından korunmamıza yardımcı olur. Bu bölümde, kış aylarında soğuktan korunmak için nasıl giyinilmesi gerektiğini, kıyafet seçimi yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve farklı kıyafet türlerinin özelliklerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Kış Aylarında Neden Doğru Giyinmeliyiz?
Vücudumuz, belirli bir iç sıcaklığı (yaklaşık 36.5-37.5°C) korumak zorundadır. Soğuk havaya maruz kaldığımızda, vücudumuz ısı kaybetmeye başlar. Bu durum, aşağıdaki sorunlara yol açabilir:
- Hipotermi: Vücut ısısının tehlikeli derecede düşmesi durumudur. Ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme yol açabilir.
- Donma: Vücudun belirli bölgelerinin (genellikle el, ayak, burun ve kulaklar) soğuk nedeniyle donması durumudur. Doku hasarına ve kalıcı hasara neden olabilir.
- Soğuk Algınlığı ve Grip: Soğuk hava, bağışıklık sistemini zayıflatarak soğuk algınlığı ve grip virüslerine karşı direnci azaltır.
- Astım ve Diğer Solunum Yolu Hastalıkları: Soğuk hava, astım ve diğer solunum yolu hastalıklarının belirtilerini tetikleyebilir.
- Kalp Hastalıkları: Soğuk hava, kan damarlarının daralmasına ve kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Bu durum, kalp krizi ve felç riskini artırabilir.
- Kas ve Eklem Ağrıları: Soğuk hava, kasların ve eklemlerin sertleşmesine ve ağrımasına neden olabilir.
Doğru kıyafetler seçerek, vücut ısımızı koruyabilir, bu sorunların riskini azaltabilir ve kış aylarını daha sağlıklı ve konforlu geçirebiliriz.
Kış Aylarında Nasıl Giyinmeliyiz? Katmanlı Giyinme Tekniği
Kış aylarında soğuktan korunmanın en etkili yolu, katmanlı giyinmektir. Katmanlı giyinme, vücut ısısını daha iyi kontrol etmenizi sağlar ve değişen hava koşullarına uyum sağlamanızı kolaylaştırır.
Katmanlı Giyinmenin Temel Prensipleri
- İç Katman (Baz Katman): Bu katman, doğrudan cildinizle temas eder. Teri vücuttan uzaklaştırarak cildinizi kuru tutar ve ısı yalıtımı sağlar. Pamuklu kumaşlar teri emerek cildinizi ıslak ve soğuk tutabilir, bu nedenle sentetik kumaşlar (polyester, polipropilen) veya yünlü kumaşlar (merinos yünü) tercih edilmelidir. Termal içlikler, iç katman için idealdir.
- Orta Katman (İzolasyon Katmanı): Bu katman, vücut ısısını hapseder ve sizi sıcak tutar. Yünlü, polar veya kaz tüyü dolgulu giysiler, orta katman için uygundur. Fleece ceketler, yün kazaklar, yelekler veya hafif montlar bu katmanda kullanılabilir.
- Dış Katman (Koruyucu Katman): Bu katman, sizi rüzgar, yağmur, kar ve diğer dış etkenlerden korur. Su geçirmez ve rüzgar geçirmez özelliklere sahip montlar, ceketler ve pantolonlar dış katman için idealdir.
Katmanlı Giyinmenin Avantajları:
- Vücut Isısını Kontrol Etme: Hava sıcaklığına göre katmanları ekleyip çıkararak vücut ısınızı kolayca ayarlayabilirsiniz.
- Terlemeyi Önleme: Terlediğinizde, iç katmandaki giysiyi çıkararak aşırı ısınmayı ve terlemeyi önleyebilirsiniz.
- Hareket Özgürlüğü: Katmanlı giyinmek, tek ve kalın bir kıyafet giymekten daha fazla hareket özgürlüğü sağlar.
- Çok Yönlülük: Farklı hava koşullarına uyum sağlamayı kolaylaştırır.
Kış Aylarında Kıyafet Seçimi: Kumaşlar ve Özellikler
Kışlık kıyafet seçimi yaparken, kumaşların özelliklerine dikkat etmek önemlidir.
- Yün: Yün, doğal bir ısı yalıtımı sağlar ve nemi emerek cildinizi kuru tutar. Ayrıca, yün ıslakken bile ısı yalıtım özelliğini korur. Merinos yünü, kaşındırmayan ve yumuşak bir yün türüdür.
- Polar (Fleece): Polar, sentetik bir kumaştır. Hafif, sıcak tutan, çabuk kuruyan ve nefes alabilen bir malzemedir.
- Kaz Tüyü: Kaz tüyü, çok hafif ve mükemmel bir ısı yalıtımı sağlayan doğal bir malzemedir. Ancak, kaz tüyü ıslandığında ısı yalıtım özelliğini kaybeder.
- Sentetik Dolgular (Polyester, Thinsulate vb.): Sentetik dolgular, kaz tüyüne alternatif olarak kullanılır. Hafif, sıcak tutan ve ıslakken bile ısı yalıtım özelliğini koruyan sentetik dolgular vardır.
- Su Geçirmez ve Rüzgar Geçirmez Kumaşlar (Gore-Tex, vb.): Dış katman giysilerinde kullanılan bu kumaşlar, su ve rüzgarın içeri girmesini engellerken, vücuttan çıkan nemin dışarı atılmasını sağlar (nefes alabilirlik).
- Pamuk: İç katman olarak pamuklu kıyafetlerden kaçının. Pamuk teri emer ve uzun süre kurumadığı için üşümenize neden olabilir.
Kış Aylarında Aksesuarların Önemi
Kış aylarında sadece kıyafetler değil, aksesuarlar da soğuktan korunmada önemli bir rol oynar.
- Bere/Şapka: Vücut ısısının büyük bir kısmı baş bölgesinden kaybedilir. Bere veya şapka takmak, başınızı sıcak tutarak vücut ısısının korunmasına yardımcı olur.
- Atkı/Boyunluk: Boyun bölgesi, soğuğa karşı hassastır. Atkı veya boyunluk kullanmak, boynunuzu sıcak tutar ve soğuk algınlığı riskini azaltır.
- Eldiven: Eller, soğuktan çabuk etkilenir. Eldiven takmak, ellerinizi sıcak tutar ve donma riskini azaltır.
- Kalın Çoraplar: Ayaklarınızı sıcak tutmak için kalın, yünlü veya termal çoraplar giyin.
- Su Geçirmez Botlar/Ayakkabılar: Kış aylarında ayaklarınızın kuru ve sıcak kalması önemlidir. Su geçirmez ve kaymaz tabanlı botlar veya ayakkabılar tercih edin.
Kış Aylarında Çocukları Giydirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Çocukları yetişkinlerden bir kat daha fazla giydirin.
- Çocukların baş, el ve ayaklarını sıcak tutmaya özen gösterin.
- Çocukların kıyafetlerinin terden ıslanmamasına dikkat edin. Islak kıyafetler, vücut ısısının hızla düşmesine neden olur.
- Çocukların hareketlerini kısıtlamayan, rahat kıyafetler seçin.
Tablo 11: Kış Aylarında Giyim Önerileri
Vücut Bölgesi | Kıyafet/Aksesuar | Kumaş/Malzeme Önerileri |
---|---|---|
Baş | Bere, şapka, kulaklık | Yün, polar, akrilik |
Boyun | Atkı, boyunluk, balaklava | Yün, polar, kaşmir |
Gövde | İç katman: Termal içlik | Sentetik (polyester, polipropilen), merinos yünü |
Orta katman: Kazak, polar ceket, yelek | Yün, polar, kaz tüyü | |
Dış katman: Mont, kaban, ceket | Su geçirmez ve rüzgar geçirmez kumaşlar (Gore-Tex vb.), kaz tüyü, sentetik dolgu | |
Eller | Eldiven, parmaksız eldiven | Yün, polar, deri, su geçirmez kumaşlar |
Bacaklar | İç katman: Termal tayt | Sentetik (polyester, polipropilen), merinos yünü |
Dış katman: Pantolon, kayak pantolonu | Su geçirmez ve rüzgar geçirmez kumaşlar, yün, polar | |
Ayaklar | Kalın çoraplar, botlar, ayakkabılar | Yün, termal çoraplar, su geçirmez ve kaymaz tabanlı botlar/ayakkabılar |
İstatistik: Araştırmalar, soğuk havaya maruz kalmanın bağışıklık sistemini zayıflattığını ve solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırdığını göstermektedir.
Stresi Yöneterek Bağışıklığınızı Koruyun
Stres, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. İş hayatı, okul, aile sorunları, ekonomik zorluklar ve diğer birçok faktör, stres seviyemizi artırabilir. Ancak, stres sadece ruh halimizi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda fiziksel sağlığımız üzerinde de önemli olumsuz etkilere sahiptir. Özellikle kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara yakalanma riskini artırır. Kış aylarında, soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonların daha sık görüldüğü dönemde, stresi yönetmek ve bağışıklık sistemini güçlü tutmak daha da önem kazanır. Bu bölümde, stresin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini, stres yönetimi tekniklerini ve stresle başa çıkmanın doğal yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
Stresin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Stres, vücudumuzda bir dizi fizyolojik değişikliğe neden olur. Bu değişiklikler, kısa vadede “savaş ya da kaç” tepkisi olarak adlandırılan ve hayatta kalmamızı sağlayan bir mekanizmadır. Ancak, stres kronikleştiğinde, yani uzun süre devam ettiğinde, bu değişiklikler bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açar.
Stresin Bağışıklık Sistemini Zayıflatma Mekanizmaları
- Kortizol Hormonu: Stres anında, böbreküstü bezlerinden kortizol adı verilen bir hormon salgılanır. Kortizol, kısa vadede enerji sağlar ve vücudu tehlikeye hazırlar. Ancak, kronik stres durumunda kortizol seviyeleri sürekli yüksek kalır. Yüksek kortizol seviyeleri, bağışıklık hücrelerinin (özellikle T hücreleri ve doğal öldürücü hücreler) sayısını ve aktivitesini azaltır, iltihaplanmayı artırır ve antikor üretimini baskılar.
- Sitokinler: Stres, pro-inflamatuar sitokin adı verilen ve iltihaplanmayı artıran proteinlerin salgılanmasına neden olur. Kronik iltihaplanma, bağışıklık sistemini zayıflatır ve çeşitli hastalıklara zemin hazırlar.
- Bağırsak Mikrobiyotası: Stres, bağırsak mikrobiyotasının dengesini bozabilir. Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, bağışıklık sistemini olumsuz etkiler.
- Uyku Bozuklukları: Stres, uyku kalitesini bozarak bağışıklık sistemini zayıflatır. Uyku eksikliği, bağışıklık hücrelerinin sayısını ve aktivitesini azaltır.
- Sağlıksız Davranışlar: Stresli insanlar, sağlıksız beslenme, sigara içme, alkol tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı gibi bağışıklık sistemini zayıflatan davranışlara daha yatkın olabilirler.
Stresin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkilerini Gösteren Bilimsel Çalışmalar:
- Yapılan bir çalışmada, stresli bir sınav döneminden geçen üniversite öğrencilerinin, stres seviyeleri düşük olan öğrencilere göre soğuk algınlığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu bulunmuştur.
- Başka bir çalışmada, kronik stres yaşayan kişilerde, bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarının bozulduğu ve enfeksiyonlara karşı direncin azaldığı gösterilmiştir.
- Araştırmalar, stresin otoimmün hastalıkların (romatoid artrit, lupus, Crohn hastalığı) alevlenmesine neden olabileceğini göstermektedir.
Stres Yönetimi Teknikleri
Stresi tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, stresle başa çıkmak ve stresin olumsuz etkilerini azaltmak için kullanabileceğiniz birçok yöntem vardır.
Psikolojik ve Davranışsal Teknikler
- Farkındalık (Mindfulness): Farkındalık, şimdiki ana odaklanarak, düşüncelerinizi ve duygularınızı yargılamadan kabul etme pratiğidir. Farkındalık meditasyonu, stres, kaygı ve depresyonu azaltmaya yardımcı olabilir.
- Meditasyon: Meditasyon, zihni sakinleştirmek ve rahatlamak için kullanılan bir tekniktir. Düzenli meditasyon, stres hormonlarını azaltır, kan basıncını düşürür ve uyku kalitesini artırır.
- Derin Nefes Egzersizleri: Derin ve yavaş nefes almak, sinir sistemini sakinleştirir ve stresi azaltır. Diyafram nefesi, karın nefesi gibi farklı nefes tekniklerini deneyebilirsiniz.
- Yoga ve Tai Chi: Yoga ve Tai Chi, beden ve zihin arasındaki dengeyi sağlayan, stresi azaltan ve esnekliği artıran egzersizlerdir.
- Progressif Kas Gevşemesi: Bu teknikte, vücudunuzdaki farklı kas gruplarını sırayla gerip gevşeterek rahatlamayı öğrenirsiniz.
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeye odaklanan bir terapi türüdür.
- Zaman Yönetimi: Zamanı etkili bir şekilde yönetmek, stresi azaltmanın önemli bir yoludur. Önceliklerinizi belirleyin, yapılacaklar listesi oluşturun ve işleri ertelemekten kaçının.
- Sosyal Destek: Aileniz, arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, stresi azaltır ve duygusal destek sağlar.
- Problem Çözme Becerileri: Sorunlarınızı çözmek için etkili adımlar atmayı öğrenmek (örneğin, bir sorunu tanımlamak, olası çözümleri değerlendirmek ve bir eylem planı oluşturmak) stresinizi yönetmenize yardımcı olur.
- Hobiler ve İlgi Alanları: Sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırmak, stresi azaltır ve zihninizi rahatlatır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
- Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenmek, vücudunuzun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. İşlenmiş gıdalar, şeker ve kafein tüketimini sınırlayın. Bol sebze, meyve, tam tahıl, protein ve sağlıklı yağlar tüketin.
- Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz, stres hormonlarını azaltır, endorfin (mutluluk hormonu) salgılanmasını sağlar ve uyku kalitesini artırır.
- Yeterli Uyku: Her gece 7-8 saat uyumaya özen gösterin. Uyku, vücudunuzun ve zihninizin dinlenmesi ve yenilenmesi için gereklidir.
- Doğayla İç İçe Olmak: Doğada vakit geçirmek, stresi azaltır, ruh halini iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Alkol ve Sigaradan Uzak Durmak: Alkol ve sigara, stresi artırır ve bağışıklık sistemini zayıflatır.
Doğal Destekler
- Bitki Çayları: Papatya, melisa, lavanta, kediotu gibi bitki çayları, sakinleştirici ve rahatlatıcı etkilere sahiptir.
- Aromaterapi: Lavanta, bergamot, ylang ylang, gül gibi uçucu yağlar, stresi azaltmaya ve rahatlamaya yardımcı olabilir. Bu yağları difüzörde kullanabilir, masaj yağına ekleyebilir veya banyo suyunuza damlatabilirsiniz.
- Adaptogen Bitkiler: Ashwagandha, rhodiola, ginseng gibi adaptogen bitkiler, vücudun strese uyum sağlamasına yardımcı olabilir. Ancak, bu bitkileri kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışın.
Tablo 12: Stres Yönetimi Teknikleri
Teknik Türü | Yöntemler |
---|---|
Psikolojik ve Davranışsal | Farkındalık (mindfulness), meditasyon, derin nefes egzersizleri, yoga, tai chi, progresif kas gevşemesi, bilişsel davranışçı terapi (BDT), zaman yönetimi, sosyal destek, problem çözme becerileri, hobiler ve ilgi alanları |
Yaşam Tarzı Değişiklikleri | Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku, doğayla iç içe olmak, alkol ve sigaradan uzak durmak |
Doğal Destekler | Bitki çayları (papatya, melisa, lavanta, kediotu), aromaterapi (lavanta, bergamot, ylang ylang, gül), adaptogen bitkiler (ashwagandha, rhodiola, ginseng) Ancak, bitkisel destekleri kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. |
İstatistik: Araştırmalar, düzenli meditasyon yapan kişilerin, yapmayanlara göre stres hormonu olan kortizol seviyelerinin daha düşük olduğunu ve bağışıklık hücrelerinin daha aktif olduğunu göstermektedir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Kış hastalıkları nelerdir?
Kış hastalıkları, genellikle soğuk algınlığı, grip (influenza), bronşit, sinüzit, farenjit, larenjit, orta kulak iltihabı ve zatürre gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarını içerir.
Bağışıklık sistemi nedir?
Bağışıklık sistemi, vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan karmaşık bir savunma sistemidir. Bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi zararlı mikroorganizmalarla savaşır.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ne yapmalıyız?
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmeli, yeterli ve kaliteli uyumalı, düzenli egzersiz yapmalı, stresi yönetmeli, bol su içmeli, hijyen kurallarına dikkat etmeli ve sigara-alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıyız.
Hangi besinler bağışıklık sistemini güçlendirir?
C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler ve antioksidanlar açısından zengin besinler bağışıklık sistemini güçlendirir. Turunçgiller, kivi, yeşil yapraklı sebzeler, balık, ceviz, badem, yoğurt, kefir ve turşu gibi besinler bu besin öğelerini içerir.
Hangi bitki çayları kış hastalıklarına iyi gelir?
Zencefil çayı, limonlu çay, ıhlamur çayı, adaçayı, yeşil çay, ekinezya çayı, kuşburnu çayı ve nane çayı gibi bitki çayları kış hastalıklarına iyi gelir.
Kışın neden daha çok hastalanırız?
Kış aylarında soğuk hava, kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirme, yetersiz güneş ışığı, kuru hava ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörler hastalıklara yakalanma riskini artırır.
Günde kaç saat uyumalıyız?
Yetişkinler için ideal uyku süresi genellikle 7-8 saattir. Ancak, bu süre kişiden kişiye değişebilir.
Stres bağışıklık sistemini nasıl etkiler?
Kronik stres, bağışıklık sistemini baskılayarak hastalıklara yakalanma riskini artırır. Stres hormonu olan kortizol, bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını bozar.
Kışın nasıl giyinmeliyiz?
Kışın soğuktan korunmak için katmanlı giyinmek önemlidir. İç katman teri uzaklaştıran, orta katman ısı yalıtımı sağlayan ve dış katman rüzgar ve sudan koruyan kıyafetler tercih edilmelidir.
Kışın egzersiz yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
Kışın egzersiz yaparken ısınma ve soğuma hareketlerine daha fazla zaman ayırmalı, aşırıya kaçmamalı, doğru teknikle egzersiz yapmalı, bol sıvı tüketmeli, dinlenmeye önem vermeli ve hasta olunduğunda egzersiz yapmamalıyız.
Kışın cildimizi nasıl nemli tutabiliriz?
Kışın cildimizi nemli tutmak için düzenli olarak nemlendirici kullanmalı, doğal yağlar (zeytinyağı, hindistan cevizi yağı) ile cildimizi beslemeli, kısa ve ılık duşlar almalı ve cilt tipimize uygun sabunlar kullanmalıyız.
Kışın solunum yollarımızı nasıl nemli tutabiliriz?
Kışın solunum yollarımızı nemli tutmak için evde hava nemlendirici kullanabilir, buhar banyosu yapabilir, tuzlu su ile gargara yapabilir ve bol sıvı tüketebiliriz.
Kışın D vitamini ihtiyacımızı nasıl karşılarız?
Kışın güneş ışığından yeterince faydalanamadığımız için D vitamini seviyelerimiz düşebilir. Bu nedenle, D vitamini içeren besinler (yağlı balıklar, yumurta sarısı) tüketmeli ve gerekirse doktor kontrolünde D vitamini takviyesi almalıyız.
Kışın probiyotik kullanmak faydalı mı?
Evet, probiyotikler bağırsak florasını dengeleyerek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kışın probiyotik içeren yoğurt, kefir gibi besinleri tüketmek veya doktor kontrolünde probiyotik takviyesi kullanmak faydalı olabilir.
Hangi durumlarda doktora başvurmalıyız?
Yüksek ateş, şiddetli öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, kusma, ishal gibi belirtiler varsa veya hastalık belirtileri birkaç günden uzun sürerse mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Kışın evde nasıl egzersiz yapabiliriz?
Evde şınav, mekik, squat, plank, jumping jack gibi vücut ağırlığı egzersizleri, kardiyo egzersizleri (dans, step aerobik) ve yoga, pilates gibi esneme ve güçlendirme egzersizleri yapabilirsiniz.
Kışın hangi meyveleri yemeliyiz?
Kışın C vitamini açısından zengin turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon), nar, kivi gibi meyveleri tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirir.
Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?
Soğuk algınlığı, gribe göre daha hafif seyreden bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Gripte ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik daha şiddetlidir.
Kışın hangi vitaminleri almalıyız?
Kışın özellikle C vitamini, D vitamini ve çinko takviyesi almak bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Ancak, takviye kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
Çocukları kış hastalıklarından nasıl koruyabiliriz?
Çocukları kış hastalıklarından korumak için sağlıklı beslenmelerine dikkat etmeli, yeterli uyku almalarını sağlamalı, düzenli egzersiz yapmalarını teşvik etmeli, hijyen kurallarına uymalarını öğretmeli, aşılarını yaptırmalı ve kalabalık ortamlardan uzak tutmalıyız.
Bağışıklığınızı Güçlendirin: Kışa Hazır Olun, Dr. Şen Ürünleriyle Sağlıklı Kalın!
Kış aylarında bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak, hastalıklardan korunmak ve enerjik kalmak için doğru beslenme, yeterli uyku, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi faktörlere dikkat etmek önemlidir. Bu önlemlerin yanı sıra, Dr. Şen ürünleri gibi doğal ve etkili takviyelerle de sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmeye, vücut direncini artırmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yönelik formüle edilmiş bu ürünler, kış aylarını daha sağlıklı ve zinde geçirmenize yardımcı olabilir.
Aşağıda, Dr. Şen ürünlerinden bazılarının bu makalede bahsedilen konularla ilgili olarak size nasıl yardımcı olabileceği açıklanmaktadır:
Dr. Şen C Vitamini 1000 mg + Çinko + D3 Vitamini – 60 Tablet:
İçerik: Yüksek dozda C vitamini (1000 mg), çinko ve D3 vitamini içerir.
Kullanım Amacı: Bağışıklık sistemini güçlendirmeye, hastalıklara karşı direnci artırmaya, yorgunluğu ve halsizliği azaltmaya yardımcı olur. Özellikle kış aylarında C vitamini, D vitamini ve çinko ihtiyacı artar. Bu ürün, bu ihtiyaçları karşılamaya ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilir. Makalede bahsedilen, C vitamini, D vitamini ve çinko içeren besinlerin bağışıklığa olan faydalarını destekler.
Dr. Şen C Vitamini 1000 mg + Çinko + D3 Vitamini – 60 Tablet
Dr. Şen Multivitamin & Multimineral – 60 Kapsül:
İçerik: A, C, D, E vitaminleri, B grubu vitaminleri, çinko, selenyum, demir, magnezyum ve diğer temel vitamin ve mineralleri içerir.
Kullanım Amacı: Bağışıklık sistemini güçlendirmeye, enerji seviyelerini artırmaya, yorgunluğu azaltmaya ve genel sağlığı desteklemeye yardımcı olur. Kış aylarında vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral desteğini sağlar. Makalede bahsedilen, bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerin sağladığı vitamin ve mineral desteğini sunar.
Dr. Şen Multivitamin & Multimineral – 60 Kapsül
Dr. Şen Probiotic 10 Milyar – 30 Kapsül:
İçerik: Her kapsülde 10 milyar CFU (koloni oluşturan birim) probiyotik bakteri bulunur. Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri başta olmak üzere çeşitli probiyotik suşları içerir.
Kullanım Amacı:: Sindirim sistemini düzenlemeye, bağırsak sağlığını iyileştirmeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur. Kış aylarında bağışıklık sisteminin güçlü olması için bağırsak florasının dengeli olması önemlidir.
Dr. Şen Probiotic 10 Milyar – 30 Kapsül
*Reklam ve ürün tanıtımı içerir.
Referanslar:
-
- Rondanelli, M., Miccono, A., Lamburghini, S., Avanzato, I., Riva, A., Allegrini, P., … & Perna, S. (2018). Self-care for common colds: the pivotal role of vitamin D, vitamin C, zinc, and echinacea in three main immune phases. Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine, 2018. https://doi.org/10.1155/2018/5813095
- Carr, A. C., & Maggini, S. (2017). Vitamin C and immune function. Nutrients, 9(11), 1211. https://doi.org/10.3390/nu9111211
- Hemilä, H., & Chalker, E. (2013). Vitamin C for preventing and treating the common cold. Cochrane Database of Systematic Reviews, (1). https://doi.org/10.1002/14651858.CD000980.pub4
- Gombart, A. F., Pierre, A., & Maggini, S. (2020). A review of micronutrients and the immune system–working in harmony to reduce the risk of infection. Nutrients, 12(1), 236. https://doi.org/10.3390/nu12010236
- Nieman, D. C., & Wentz, L. M. (2019). The compelling link between physical activity and the body’s defense system. Journal of Sport and Health Science, 8(3), 201-217. https://doi.org/10.1016/j.jshs.2018.09.009
- Bermon, S., Castell, L. M., Calder, P. C., Bishop, N. C., Blomstrand, E., Mooren, F. C., … & H, K. (2017). Consensus statement: Immunonutrition and exercise. Exercise Immunology Review, 23, 8-50.
- Walsh, N. P. (2018). Nutrition and athlete immune health: new perspectives on an old paradigm. Sports Medicine, 48(Suppl 1), 1-15.